Küçük yaşta, aile rızasıyla ve resmi nikâhla evlenmiş olmalarına rağmen yıllar sonra açılan kamu davalarıyla eşleri cezaevine giren binlerce kadın ve çocuk, bu düzenlemeyle bir kez daha yok sayılmıştır. Bu ailelerin yaşadığı sosyal, ekonomik ve psikolojik travmalar görmezden gelinemez. Adalet, mağduriyetleri artıran değil, gidermeye yönelik olmalıdır.
Genç yaşta evlilik yapmış ve yıllarca mutlu bir evlilik sürdürmüş bireylerin "suçlu" muamelesi görmesi, toplum vicdanını derinden yaralamaktadır. Severek ve isteyerek yapılan evliliklerin, yıllar sonra geriye dönük olarak cezalandırılması hem İslami değerlerle hem de insan haklarıyla bağdaşmamaktadır.
Mil-Diyanet Sen olarak çağrımız; bu mağduriyetlere son verecek, toplumun vicdanını rahatlatacak yasal düzenlemelerin bir an evvel hayata geçirilmesidir. Aile yapısını koruyacak ve geçmişte yapılan yanlışların telafisini sağlayacak adımlar artık geciktirilmemelidir.