01 Header

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT

Değerli meslektaşlarımız;

Rahmetli Muhterem Prof.Dr. Necmettin Erbakan Hocamız ilk siyasi ve sivil toplum örgüt çalışmalarının temelini ahlâk ve maneviyat ekseni üzerine kurmuş, bilimsel, teknolojik, kültürel, siyasi, sanatsal ve sosyal anlamda gelişmiş, ahlâk ve maneviyat noktasında ise hassasiyetlerini koruyan bir İslam coğrafyası hayal etmişti.

“Ahlâk ve maneviyat” itikadi, iktisadi ve içtimai tüm yaşam safhalarında toplumların kuşanmaları gereken değerlerdir. Bu değerlerden yoksun yaşayan toplumlar ise sosyal ve ekonomik anlamda hangi noktada yer alırsa alsınlar yoksullaşmaya ve çökmeye mahkûmdular.

Bugün maalesef ki ahlaki yozlaşmanın had safhaya ulaştığı bir süreçten geçiyoruz. Artık ne komşunun komşuya ne de dostun dosta güveni kaldı. Gasp ve cinayet, çocuk istismarı ve şiddetin her türlüsüne şahit oluyoruz. Sokak ortasında gayr-i ahlaki görüntüler sergileyen genç bireylerle de karşılaşıyoruz, çocuklarımıza kem gözle bakan pedofili hastalarının sayıları her gün biraz daha artığına da şahit oluyoruz.

İşte bu kötü akışta günümüzde fertlerin içine düştüğü ahlaki yozlaşmanın iyileştirilmesi için yola “ahlâk ve maneviyat” düsturunu bayrak ederek yola çıkmamız ve bu doğrultuda hareket etmemiz kaçınılmaz bir gereksinim olmuştur.

Hakeza; Rahmetli Erbakan Hocamızın yola çıkarken baş prensip haline getirdiği “ahlâk ve maneviyat” bugün İslam coğrafyasının özlemini çektiği değerler haline gelmiştir. Zira küresel Batı, Müslüman halkların sadece topraklarını ve kaynaklarını sömürmemiş aynı zamanda onların kültürel değerlerini de sömürmüştür ve buna devam etmektedir. Ne acıdır ki bu minvalde İslam toplumları da öz değerlerinden uzaklaştıkça yaşamlarında akla hayale gelmeyecek tavizler hem bu sömürüyü kolaylaştırmış hem de kendi iç değerlerinde yaşanan kötülüklerin müntesibi olmaya başlamıştır.

İşte tam da bu ahvalde Mil-Diyanetsen, kamu görevlileri sendikacılığında sadece kendi üyelerinin değil, tüm kamu çalışanlarının yaşadığı haksızlığın karşısında olma erdemliliği yolunda;

  • Ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerini her alanda koruyan, hak elde eden, söylem sendikacılığı yerine eylem sendikacılığını benimseyen temel prensibiyle,
  • Yönetimde kim olursa olsun, doğru ve güzel işlerini takdir eden, yanlış işlerini ise hakkı söyleyerek olması gerekeni tavsiye etmekten her an olsun kaçınmayan duruşuyla,
  • Ranta değil, hakka ortak olma yolunda hak mücadelesinin en etkin ve yeni temsilcisi olma gücüyle,
  • Sevgi, saygı ve kardeşliği şiar edinerek, hakkın ve haklının yanında olma düsturunu elden düşürmeyen, söylem sendikacılığı yerine eylem sendikacılığını benimseyen net tavrıyla,
  • Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sendikacılığın en güzel temsilcisi olmasının verdiği kararlılığıyla,
  • Din görevlisinin olduğu her yer ve mekânın kıymetli olduğu bilinciyle sendika için memur değil, memur için sendikacılık anlayışını şiar edinen, elde ettiği geliri yine eksiksiz olarak üyelerinin hizmetine sunan adil paylaşımcı tarafıyla,
  • Ailemiz ve geleceğimiz için önce ahlak ve maneviyat diyen bir sendikacılık anlayışını benimseyen özgün karakteriyle,  
  • Ülkemizde kamu görevlileri sendikacılığında en etkili ve yetkili sendika olarak, Türkiye ve Dünyaya sendikacılık adına en güzel örnekleri yaşatacak yönetimiyle,
  • Diyanet İşleri Başkanlığımızın sorunları başta olmak üzere Aziz Milletimizin oluşturduğu toplumumuzun sorunlarının ıslahı ve ihyasında çözüm sağlayacak önerilerin üretme ödevinin samimiyetiyle,
  • Kamu görevlileri için hem etkili hem de yetkili bir sendika kurarak, camiamızın her bir ferdinin ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin koruma ve daha da geliştirme koşusunda ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ilkesinden aldığı ve milli ve manevi değerlerine bağlı olan temel esasıyla,
  • Başkanlığımız ve Vakıflar Genel Müdürlüğü yasalarının, daha verimli bir yapıyla içinde bulunduğumuz yüzyılın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlenmesi ve mevcut eksikliklerinin düzeltilmesi için öneriler ve çözümler üzerine yapacağı çalışmalarında ki gayretiyle,
  • Hizmet sürecince mihrap ve minber arasına sıkıştırılan din görevlilerimizin giderek büyüyen ve çözüm bekleyen sorunlarını en kısa zamanda çözüme kavuşturulması için gece gündüz çalışmayı temel esas kabul ederek siyasi partilerin sendikalar üzerindeki hegemonyasını kırarak oluşturduğu ve gücünü sadece üyelerinden alan bir sendikacılıkla,

Başlattığımız bu maratonda; Kıymetli Meslektaşlarımızın nezdinde,

Diyanet ve Vakıf Hizmetleri kolunda faaliyet gösteren yetkili veya yetkisiz sendikaların yanlış uygulamalarıyla bitirilen sendikacılığı ve ona olan güveni yeniden tesis etmeyi, tekrar gönüllere umut olmayı ve üyelerimizin ekonomik, sosyal ve mesleki alandaki hak ve menfaatlerini adil paylaşım düsturuyla en üst seviyede korumayı ve geliştirmeyi “ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT” prensibimizle tekraren taahhüt ediyoruz.

 

Ahmet TAHİROĞLU

Genel Başkan Yardımcısı

Powered By aSa