01 Header

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Manevi İlkeli Liyakatli Diyanet ve Vakıf Çalışanları Sendikası (Mil-Diyanet Sen) Genel Başkanı Celaleddin Gül’ün LGBT derneklerinin neden kapatılması gerektiğine dair yaptığı basın açıklamasıdır.

İslâm dini, her alanda olduğu gibi insanın aile ve cinsel hayatını da düzenleyici kanun ve kurallar koymuştur. Hz. Adem’den (a.s) bugüne kadar tüm toplumlarda çirkin kabul edilen ve işlendiği takdirde çeşitli yaptırımlar uygulanan zina, livâta ve lezbiyenlik (sevicilik) gibi fiiller İslâm’da da kabul görmeyerek yasaklanmış ve bu çirkin fiilleri işleyenler için farklı cezalar öngörülmüştür.

Günümüzde zina ve diğer cinsel suçlar çirkin görülmek ve kabul görmemekle beraber, bu suçları işleyenler hakkında herhangi bir yaptırım kararı bulunmadığı için insanlar çok rahatlıkla ve pervasızca işleyebilmektedir. Bundan cesaret alan LGBTİ taraftarlarının dernek kurmalarına dahi izin verilmiş, erkek erkeğe evlilik de görülür hale gelmiştir. Ayrıca zinayı suç olmaktan çıkaran düzenlemenin ardından eşler birbirini aldatmış, boşanmalar artmış ve aileler dağılmıştır.

Tertemiz fıtrat üzere yaratılan insan, ahlâkî bozulmadan sonra tertemiz fıtratına dönebilmek ve mutlu aile yuvasını yeniden inşa edebilmek için öncelikle kendini ve ailesini fuhuştan koruyacak tedbirler almalıdır. Yöneticiler, Allah’ın yaklaşmayı dahi yasakladığı fuhşun önüne geçecek tedbirler almalı, fuhşa giden yolları kapatmalı ve fuhşa ulaşmayı zorlaştırmalıdır.

Sayın Basın Mensupları,

Malumunuz olduğu üzere LGBT dernekleri, küresel güçlerin aile olgusunu yok etmek, nesilleri bozmak, üremeyi durdurmak, zührevi hastalıkları artırmak ve üçüncü cins insan tipi oluşturmak için kurduğu, desteklediği ve yaygınlaştırdığı derneklerdir. Dünya ve Türkiye’deki LGBT yapıları destekleyen 79 adet ulusal ve uluslararası şirket, STK ve devlet yer almaktadır. Bunların arasında Clinton Vakfı, Açık Toplum (Soros) Vakfı, Ford Vakfı, ABD Büyükelçiliği, Fransa Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği gibi kurumlar vardır. Bu ülkeler ve şirketler Türkiye’de ve dünyada toplumsal cinsiyet ve LGBT propagandası için milyarlarca dolar para harcamaktadır. İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu 03 Eylül 2019 tarihinde, ABD’nin Ankara’daki LGBT derneklerine 22 Milyon dolar yardım yaptığını açıkça ifade etmiştir.

Türkiye düşmanı güçler tarafından fon desteğiyle arka çıkılan sapkınlar, dernek kılıfı adı altında sapkın düşüncelerini Türk toplumuna yaymaya çalışmaktadır. Eşcinsel sapkınların, sapıklıklarını yaptığı mecralar arasında başta sosyal medya gelmektedir. Sosyal medyanın denetimsizliğini fırsat bilen LGBT bireyleri, sosyal medya üzerinden paylaştıkları aşağılık mesajlarla şeytanlara hizmet edmekte olup, Allah’ın lanetini üzerine gönderdiği Lut Kavminin yaptığı rezaletleri bir bir sergileyen sapkınlar, sosyal medyayı kullanarak ahlaksız mesaj ilanlarını paylaşmaktan utanmamaktadır.

BU SAPKIN AKIMLA MÜCADELE EDEN ÜLKELER VARDIR

Avrupa Birliği ülkelerinden bir kısmı, Arap ülkeleri ve başta Rusya olmak üzere birçok devlet, bu derneklere karşı tedbir almış ve bu derneklerin faaliyetleri durdurulmuştur. Çekya Cumhurbaşkanı Milos Zeman, parlamento tarafından onaylanması halinde ülkedeki eşcinsel sapkınlara resmi nikah yapma imkanı verecek yasa tasarısını veto etmeye hazır olduğunu söylemiştir.

Rusya lideri Putin, Rusya’da, aynı cinsiyetten evlilikleri ve eşcinsel propagandasını yasaklayarak LGBT çetelerine nefes aldırmamıştır. Rusya anayasası; Rus geleneksel değerlerine uygun olarak, evliliğin bir erkekle bir kadın arasında olacağını söylemekte ve eşçinsellerin evlat edinmelerini yasaklamaktadır.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, "LGBT aktivistlerinin çocuklarımızın arasına, ana okullara ve ilkokullara girmelerine izin vermeyeceğiz" diyerek sapkın LGBT hareketine karşı durmuştur.

Türk Devleti de aynen LGBT örgütlenmelerine ve faaliyetlerine karşı çıkan ve onlarla mücadele eden ülkeler gibi, sapkın ve ahlaksız örgütlenmelere izin vermemeli, bireysel özgürlük adı altında işlenen rezilliklere karşı gerekli tedbirleri almalıdır.

LGBT DERNEKLERİ NEDEN KAPATILMALIDIR

Çünkü İslam dini, zina, livâta ve lezbiyenlik (sevicilik) gibi fiillerin işlenmesini kabul görmeyerek yasaklamış ve bu çirkin fiilleri işleyenler için farklı cezalar öngörmüştür.

Çünkü bu dernek yapılanmaları ve üyeleri ülkemizdeki bireysel özgürlükleri sabote ederek, inancımıza ve mukaddesatımıza saldırmaktadırlar. Bu dernekler tarafından, Ramazan-ı Şerif ayında sözde onur yürüyüşü düzenlenmiş ve inancımıza hakaret etmişlerdir. LGBT derneklerinin temel amacı, toplumumuzun ahlaki yapısını bozmaktır.

Çünkü LGBT dernekleri üniversitelerde, birçok sapkın faaliyetler düzenleyerek, istikbalimiz olan gençlerimiz için oldukça büyük tehlike arz etmekte ve her fırsatta, dini değerlerimize saldırarak, halkı kin ve düşmanlığa sevketmektedir.

Çünkü eşcinselliği tercih etmek, bir insan hakkı değildir: Uluslararası ve ulusal kampanyalarla ‘cinsel tercih hakkı’ şeklinde, insan haklarına ilişkin uluslararası metinlerde yer almayan bir hak uydurulmaya çalışılmaktadır. Toplum ve hukuk/devlet nezdinde kabul ettirilmeye çalışılan LGBT şeklinde bir kimlik; ne alt, ne üst ve ne de normal bir kimlik olarak kabul edilemez. Çünkü bu tarz cinsel sapkınlıkların, başta AIDS olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıkları artırdığı herkes tarafından bilinmektedir.

Anayasa’nın “Gençliğin Korunması” başlıklı 58’inci maddesindeki; “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır” hükmünce devlet, milletini gayr-i ahlâkî alışkanlıklardan korumak zorundadır.

Anayasanın mezkûr hükümleri uyarınca, devletin halkı ve bilhassa gençleri bu sapkın cinsel yönelimlerden korumak, farklı biyolojik veya psikolojik nedenlerle sapkın cinsel yönelimlere kapılmış bireylerin tedavisi ve rehabilitasyonu için tedbirler almak gibi yükümlülükleri bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, Türk Medeni kanunumuzda “hukuka ve ahlaka aykırı amaçlarla derneklerin kurulamayacağı” belirtilmiştir. İş bu dilekçemizde ifade ettiğimiz üzere LGBT derneklerinin hukuka ve ahlâka mugayir ve ailelerin yapısını bozmaya yönelik birçok faaliyeti mevcuttur. Onur Yürüyüşü adı altında yaptıkları gösterilerde taşıdıkları dövizlerdeki ifadeler, yaptıkları el ve kol hareketleri, giyim tarzları bile tek başına ahlâksızlıktır.  Son olarak, 29 Ocak 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesinde Müslümanlarca kutsal olan Kabe-i Muazzama’ya hakaret ederek, dini değerlerimizi alenen aşağılamış, Müslüman toplumu tahrik etmiş ve suç işlemişlerdir.

LGBT faaliyetlerinden anlaşılıyor ki, Müslüman Türkiye bu konuda bir sınava tabi tutulmaktadır. LGBT örgütlenmelerin özgürlük adına yürüyüş yapmak istemeleri, yürüyüşe siyasetçilerin katılarak destek olmaları ve bunun seçim yatırımı olarak düşünülmesi, diğer yandan Türkiye’nin dahil olmak istediği Hıristiyan Avrupa Birliği’nin LGBT çalışmalarına izin verip yasallaştırması Türkiye’yi zor durumda bırakmaktadır. Ama Müslüman Türkiye, sapıklıkları yüzünden helak olan kavimlerden ders almamızı isteyen Kur’ân’ın ve sünnetin bu tür cinsel sapıklıklara koyduğu yasak ve getirdiği cezaları dikkate alarak LGBT faaliyetlerine izin vermemeli, Müslüman toplumu bu tür sapıklıklardan koruyacak tedbirler almalıdır.

Hukuk Devleti, vatandaşlarının ahlâkını, psikolojik yapısını ve manevi değerlerini korumakla mükelleftir. İşte bu yüzden LGBT derneklerinin kapatılması ve tüm faaliyetlerinin sona erdirilmesi için gerekli işlemlerin ivedi  

 

Celaleddin Gül - Genel Başkan

 

Dilekçe İçin Tıklayınız >>>

 

Powered By aSa