Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Ebaş’ı ‘FARE’ye benzeten çirkin bir yazı kaleme almıştı. Buna kayıtsız kalmayan Mil-Diyanet Sen, yaptığı bir basın açıklamasıyla Yılmaz Özdil’e sert bir şekilde tepkisini ortaya koydu.
Yılmaz Özdil, yaptığı çirkin benzetmeyi unutturmak ve kamufle etmek için konuyu bağlamından kopararak ve adeta çamura yatarak "Mil-Diyanet Sen beni tehdit etti" şeklinde bir paylaşım yaptı.
Sözcü paçavrası, Halk TV, Cumhuriyet, Şirin Payzın ve Fatih Altaylı gibi onlarca medya kuruluşu ve bazı siyasiler konuyu manşetlere taşıyarak dezenformasyon yaptılar ve Mil-Diyanet Sen’i hedef gösterdiler.
Sendikamız aleyhine (Dinci, Kara Ses, Selefi, Işid, Taliban vb. yaftalarla) iftira kampanyası başlattılar. Buraya kadar her şey normal. Çünkü bu çevrelerden de zaten bu beklenirdi.
Ve FAKAT;
Bizim mahalle dediğimiz muhafazakâr ve mütedeyyin çevre, sivil toplum kuruluşları, Memur-Sen, dernekler, vakıflar, partiler vb… Hiçbir kuruluştan Ali Erbaş’a ve Mil-Diyanet Sen’e maalesef destek gelmedi. Herkes, "acaba Cumhurbaşkanı ne diyecek" diye konjonktürü ve havayı yoklayıp ona göre bir duruş sergileme kararı aldı. Yani denge politikası ya da "bekle gör" politikası uyguladılar.
Prof. Dr. Ali Erbaş’ın ikinci döneminin uzatılmayacağı kanaatine varan bu konjonktürel STK-Sendika ve kuruluşlar riske girmeye cesaret edemediler. Buna Diyanet'te görev yapan bazı kişileri de dahil edebiliriz. Erbaş hocamızı destekleyen bir tweet atmayı bile göze alamadılar. Çünkü onlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın Ali ERBAŞ’ı kesinlikle görevden alacağı kanaatindeydiler. Dolayısıyla makam koltuğunu korumak adına böyle bir riski göze alamadılar.
Peki Mil-Diyanet Sen Ne Yaptı?
Genel başkanımız Celaleddin GÜL, Diyanet İşleri Başkanına yapılan bu çirkin ifade ve benzetmeye kayıtsız kalmayarak yazılı ve görsel medyada cesurca ve tek başına en üst perdeden tepkisini ortaya koydu. Çünkü hakarete uğrayan sadece Ali Erbaş değildi. Onun şahsında tüm Diyanet çalışanları hatta tüm mütedeyyin çevreler FARE’ye benzetilerek tarihte görülmemiş en çirkin hakarete uğramışlardı.
Mil-Diyanet Sen bu cesur çıkışını yaparken "Ali Erbaş’ın ikinci görev süresi uzatılır mı uzatılmaz mı" şeklinde nefsani hesaplar içine girmeyerek sendikanın adına yakışır bir şekilde İLKELİ bir duruş sergilemiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Ali Erbaş hocamızın yeniden atanmasına dair kararnameyi imzalaması sonrası düne kadar sesi soluğu çıkmayan sendika, stk ve üst düzey bürokrat hep bir ağızdan tebrik mesajları içeren paylaşımlar yapmaya başladılar. Keşke tebrik mesajı yayınlayan bu kişiler Ali Erbaşa hakaret eden Yılmaz Özdil için de bir kınama paylaşımı yapabilselerdi.
SON SÖZ;
Mil-Diyanet Sen kurulduğu günden beri dini değerlere, Diyanete ve çalışanlarına karşı yapılan her türlü hakaret ve aşağlamanın karşısında dimdik durmuş, konjonktür falan dememiş, en cesur çıkışları yaparak; "Artık Diyanet çalışanları sahipsiz değildir" demiştir. Bundan sonra da aynı kararlılıkla yoluna devam edecektir.