Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan binlerce Kur’an Kursu öğreticisi her yıl 24 Kasım ‘Öğretmenler Günü’nü mahzun bir şekilde kutlamaktadır. Kur’an Kursu öğreticileri yetkililerimizin gözünde bir türlü “öğretmen” olamamıştır. ‘Öğretici’ kavramını kimler, nasıl ve niçin icat etmiştir doğrusu merak ediyoruz?
Aynı fakülteden mezun olan iki kişiden birine sırf Millî Eğitim Bakanlığında çalıştığı için “Öğretmen,” Diyanet’te çalıştığı için diğerine “Öğretici” unvanı verilmesi haksızlıktır, adaletsizliktir, komiktir ve Kur’an Kursu Öğreticilerimize adeta üvey evlat muamelesi yapmaktır.
Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkartılmış ama yaz kış demeden fedakârca görev yapan Kur'an Kursu Öğreticilerimiz üvey evlat bile kabul edilmeyerek adeta yok sayılmıştır.
Kur’an kurslarında eğitim veren hocalarımızın unvanlarının Kur’an Kursu Öğreticisi değil Kur’an Kursu Öğretmeni olması gerektiğini her defasında vurguladık.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan Kur’an Kursu Öğreticileri için 2013 yılında zamanın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın “Onlara öğretmen unvanı vereceğiz” sözü hala ortada durmaktadır. Daha önce Devlet Bakanlığına bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığımız yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır.
Bu itibarla; Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Diyanet İşleri Başkanımıza çağrıda bulunuyoruz; Kur’an Kurslarında Kur’an öğretenler artık “Öğretici” değil, “Öğretmen” statüsüne kavuşturulmalı, bunun için ne gerekiyorsa yapılmalı ve yıllardır istismar edilen bu konu gündemden kalkmalıdır.
Bizler de Mil-Diyanet Sen olarak, sürekli istismar edilen bu konunun gündemden kalkması için ne gerekiyorsa yapacak ve konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.