01 Header

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

SENDİKAL HAKLARIN KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU NEDİR? (TCK 118)

2002 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu yasalaşınca bir sendika bir günde 20.000 üye yaptı. Sonra malum sendika üye yapmaya başlayınca müftülük çalışanları ve bazı il/ilçe müftüleri kendilerini sendikacı gibi görerek karşı sendikanın üyelerine mobbing, baskı, vb. yapmaya başladılar. Şimdilerde de Müftülük çalışanları ve il/ilçe müftüleri sahaya inen Mil-Diyanet Sen üyelerine ya da il/ilçe temsilcilerine malum sendika adına aynı şeyleri yapmaya başladılar. Kim ya da kimler, hangi sendika adına yaparsa yapsın bu, sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçudur.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu, çalışma hayatında bir kimsenin sendikaya girme veya girmeme, sendikal faaliyete katılıp katılmama yünündeki iradesi veya tercihinin cebir veya tehdit kullanılarak engellenmesi ile oluşur.

MÜFTÜ HİÇBİR MEMURA “İSTİFA ET” YA DA “ÜYE OL” DİYEMEZ

Bu suç, failin, mağduru bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, bir sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak için cebir veya tehdit kullanmasıyla oluşur.

İl/ilçe müftüsü, bir memura “sendikandan ayrıl (istifa et)” ya da “şu sendikaya üye ol” diye manevi baskı yapamaz. Memurun sendikasına bakarak, ona ima ile de olsa olacak bir işinin olmayacağını işaret edemez, sendikasından dolayı farklı muamelede bulunamaz, nakil sınavından önce hangi sendikaya üye olduğuna bakamaz, sendikasına bakarak sürekli aynı kişiyi taltif edemez, özel gün ve haftalarda il/ilçe temsilcisi diye düşünerek sürekli aynı kişiyi kutlama komisyonuna alamaz. Üyelere harcamak yerine aidatları sırf “sus payı” olarak müftülüğe veren sendika temsilcisine imtiyaz hakkı tanıyamaz. İdareciler, sendikacıların her birine eşit mesafede durmalı ve öylesine adil olmalı ki; adil olduğu ve adil davrandığı tüm personel tarafından dile getirilebilmelidir.

PERSONEL; “BU SENDİKAYA ÜYE OLURSAM BENİM İŞİM YAPILMAZ” DEMEMELİ

Kanun maddesinde kullanılan cebir fiziki güç kullanılması anlamına gelmekte, tehdit ise manevi cebir niteliğinde olup mağdurun bireysel sendika özgürlüğünü kullanması yolunda iradesini sakatlayan, sendikal haklarını kullanması veya kullanmaya devam etmesi neticesinde kendisinin veya yakınlarının bir zarara uğratılacağını bildiren, belirli bir boyuta ulaşmış ve kolayca kurtulma olanağı bulunmayan her türlü davranıştır.

            Personel, çalıştığı kurumuna (müftülüğe) isteyerek ziyarete gelebilmeli, müftülükten telefonla arandığında “yine ne oldu” demeden endişeyle değil, rahatlıkla açabilmeli telefonu ve müftülüğe niçin çağrıldığını bilerek gitmeli, müftülük binasına girerken başı dik olmalı.

            “Bu sendikaya üye olursam sınavda düşük not verirler ve naklen tayinim olmaz, çocuklarım işe giremez” şeklinde düşünen personelin bulunduğu yerde, o müftülüğün idarecileri adamına göre, sendikaya göre muamele yapıyorlar demektir ve hem Hakk katında hem kanun önünde suç işlemiş sayılmaktadır.

             ÜYEYE CEBİR VEYA TEHDİT KULLANMAK SUÇ OLMASI İÇİN YETERLİDİR

Bu suçun oluşabilmesi için amacın gerçekleşmesi, başka bir anlatımla kişinin sendikaya üye olmaktan veya faaliyetlerine katılmaktan vazgeçmesi veya sendikadaki görevinden ayrılması zorunlu değildir. Bu amaçla mağdura karşı cebir veya tehdit kullanılması suçun tamamlanması için yeterlidir.

İl/ilçe Müftüsünün sendika üyesini makamına çağırarak, onu telefonla arayarak ya da ona adam göndererek sendikadan istifa etmesini istemesi ve sendikal faaliyetlere katılmamasını talep etmesi -üye istifa etmese bile- suç olmak için yeterlidir.

Yine aynı şekilde sendikal çalışmalarına dolaylı yoldan engel olunması, müftülüklerde yapılan sendikal amaçlı toplantıların sabote edilerek yaptırılmaması, mutad personel toplantılarında sendika temsilcilerine söz hakkı verilmemesi de suç kapsamındadır.

HİÇBİR ÜYEMİZ YALNIZ DEĞİLDİR

Bu itibarla; Son zamanlarda taşradaki temsilcilerimiz bizlere ulaşarak; sendikamız üyelerine tehdit, baskı ve mobbing yapıldığını ifade etmişlerdir. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünden yola çıkarak ifade ederiz ki; Bazı il ve ilçelerimizde yönetici pozisyonunda görev yapan, kendisini malum sendikanın İl ve İlçe temsilcisi olarak gören, bazı sendikaları makbul bazı sendikaları ise bölücü olarak göstermek isteyen, üyelerimizin iradesine ket vurmak isteyen, iradesine baskı kurmak isteyen her kim olursa olsun hukuk önünde onunla mücadele edeceğiz ve “Devletin dili yazıdır” düsturundan hareketle, adil olmayan idareciler hakkında adli ve idari tahkikat açılması için hukuki olarak ne gerekiyorsa yapacağımızı buradan ilan ediyoruz.

Mil-Diyanetsen Yönetim Kurulu

Powered By aSa