Memur-Sen genel başkanı Ali YALÇIN ve Diyanet-Sen genel merkezinin dün yapmış oldukları “Diyanet-Sen’den Bir Hukuk Zaferi Daha: Mahkemenin Sözleşmeliye Kadro Kararı Uygulandı” haberi üzerine binlerce sözleşmeli personel sendikaları soru yağmuruna tutarak kesin bir bilgi almak istemişlerdir.
Kurulduğu günden beri sorumlu bir sendikacılık anlayışıyla hareket eden sendikamız Mil-Diyanet Sen, 4/B Sözleşmeli personelimizi bu konuda aydınlatmak ve istismar edilmelerini de önlemek amacıyla şu açıklamayı yapma gereği duymuştur.
1- Daha istinaf mahkemesinin sonucunu beklemeden “4/B sözleşmeli üyemiz mahkeme kararı ile kadroya geçti” manşetini atmak tam bir sorumsuzluktur, duygu sömürüsüdür ve fırsatçılıktır.
2- Başkanlığımız bünyesinde görev yapan tüm sözleşmeli personele çağrı yaparak; “Sizler de sendikamıza üye olunuz, dava açınız ve kadroya geçiniz” şeklindeki ifadeler cahilce ve sorumsuzca yapılmış bir çağrıdır.
3- Hem Rize hem de Burdur’daki sözleşmeli personelimizin şahsi olarak açtığı davayı sahiplenmek suretiyle “sendikamızın hukuk müşavirlerince takip edilen” şeklindeki fırsatçı açıklama ve beyanlar artık personelimiz tarafından da ciddiye alınmamaktadır.
4- Tüm sözleşmeli personeli Diyanet-Sen’e üye olmaya ve 300-400 TL masraf ödeyerek dava açmaya çağırmak, çaresizliğin ve tükenmişliğin fotoğrafıdır.
5- Farz edelim binlerce sözleşmeli personel Diyanet-Sen’e üye olarak (İstinaf mahkemesinin kararını beklemeden) dava açtılar ve İstinaf mahkemesinde (ki hukukçuların büyük çoğunluğu istinaf mahkemesinin olumsuz sonuçlanacağını ifade ediyorlar) olumsuz sonuçlandığı takdirde 2000 (İkibin) TL’yi bulacak mahkeme masraflarının tamamının sözleşmeli personelden tahsil edileceği gerçeğini neden göz ardı ediyor ve sözleşmeli kardeşlerimizden gizliyorsunuz?
6- Her zaman ifade ettiğimiz gibi, sözleşmeli personelimizin kadroya alınması hususu siyasetin ve TBMM’nin konusudur. Mecliste yapılacak yasal düzenlemelere muhtaç bir konudur.
7- Cumhurbaşkanımızın; “biz hiçbir sendikanın arka bahçesi değiliz” ifadelerine rağmen, sürekli olarak “arkamızda iktidar var” şeklinde korku ve tehdit propagandası yapanlar, sözleşmelilerin kadro konusunu neden siyasiler eliyle değil de mahkemeler eliyle sürüncemede bırakırlar? Bir kaç üye daha fazla kaydetmek adına, ceplerinden fuzuli olarak 2000 (İkibin) TL çıkacak olan kardeşlerimizi hiç mi düşünmezler?
8- Tüm bu gerçeklere rağmen “mutlaka dava açmak istiyorum” diyen personelimiz ve üyelerimiz var ise, görüşlerine saygı duyar ve konuyla ilgilenecek avukatlarımızın olduğunu beyan ederiz.