TERAVİH KARARI YERİNDE VE İSABETLİ BİR KARARDIR
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali ERBAŞ’ın "Yaptığımız istişareler neticesinde teravih namazını camilerde değil evlerimizde kılmanın uygun olduğuna karar verdik" açıklamasından sonra konuya ilişkin muhtelif çevrelerden hem olumlu hem de olumsuz eleştiriler geldi.
Bazı partilerin yaptıkları kongre görüntülerini gerekçe göstererek Diyanet’in aldığı teravih kararını karalamaya ve itibarsızlaştırmaya yönelik çabalar içine girildiğine şahit oluyoruz. Siyaset yapmak isteyen veya hükümeti Diyanet üzerinden vurmaya çalışan bir kısım art niyetli çevreler büyük bir yanlışa imza atmakta ve halkımızın gözünde Diyanet’i itibarsızlaştırmak için ellerinden gelen tüm gayreti göstermektedirler.
Aslında bu çevrelerin ne Ramazan ne de teravih diye bir dertlerinin olmadığını da milletimiz çok iyi biliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Din İşleri Yüksek Kurulumuz 28 Şubat’ta bile cuntacıların talep ettikleri fetvaları asla vermemiş ve büyük bir direniş göstermiş cesur bir kurumdur. Kur’an ve sünnet’e uymayan hiçbir şeye imza atmamıştır.
Kaldı ki Sayın Erbaş "Şayet bu süreçte salgının seyrine göre camilerimizde teravih namazı kılabilme imkanı olursa bunun da kararını alıp milletimizle paylaşırız." açıklamasını yapmış ve bu kararın daimi olmadığını önümüzdeki günlerde esnetilebileceğini ifade etmiştir.
Bazı karanlık mahfillerce beslendiklerinden şüphe duymadığımız, tek amaçları milleti birbirine düşürmek, fitne çıkarmak olan bazı dernek, vakıf, meşrep vb. yapıların Diyanet düşmanlığını tabii ki anlıyoruz.
Bu yapıları televizyon ekranlarına ve gazetelerine çıkartıp, yanlarına din cahili gazetecileri de alarak Diyanet’i yerden yere vurmaları bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür.
‘Bu sene de hac Kurban Bayramı’na denk geldi, Ramazan ayı mutlaka ertelenmelidir’ şeklinde sözde görüş bildiren din cahili gazetecileri ve art niyetli kişileri dikkate bile almaya değer bulmuyoruz. ‘Elifi görse mertek sanır’ kabilinden din diyanet ve İslam ile alakası olmayan kişi ve zevatın Diyanet’in teravih kararına ilişkin açıklamalarını milletimiz de dikkate almamaktadır.
Canı korumak dinimizin emri olarak her şeyin önünde geliyor. Diyanet, tüm Türkiye'yi esas alarak bu kararı vermiştir. İsabetli bir karardır. Buna uymakta fayda vardır. Tüm Dünya’da vaka sayılarının en çok görüldüğü ülke Türkiye’dir.
Diyanet İşleri Başkanlığımızın Teravih namazı kararı üzerinden Diyanet gibi milletimizin çimentosu ve harcı olan nezih bir kurumu karalamaya yeltenenler avuçlarını yalayacaklardır.
Diyanet milletimizin gözbebeğidir. Milletimiz dini konularda en fazla dikkate aldığı kurum Diyanet’tir. Bu güveni boşa çıkarmak isteyenler ellerine sanki çok önemli bir koz geçmiş gibi son 24 saatte Diyaneti karalamaya yönelik yayınlar yaptıklarına şahit oluyoruz.
Din ile Diyanet ile, namaz ve oruç ile hiçbir ilişkileri olmayan umursamaz kişilerin televizyon ekranlarına çıkarak Milletimizin kafasını bulandırmaya yönelik sert açıklamalar yaptıklarına şahit olmaktayız.
Sonuç olarak şunu ifade ediyoruz;
Bizler Manevi ilkeli ve liyakatli sendika olarak (Mil Diyanet Sen), Diyanet İşleri Başkanımızın almış olduğu teravih namazı kararını doğru bulduğumuzu, isabetli bir karar olduğunu ve bu kararın arkasında durduğumuzu kamuoyuna tekrar belirtmek isteriz.
Celaleddin Gül
Genel Başkan